top of page

Karşılıksız Çek veya Senet Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Karşılıksız Senet ve Çek Nedir?


Ticaret hayatının vazgeçilmez unsurlarından olan senet ve çek, ödeme vaadi içeren önemli hukuki belgelerdir. Ancak bazen bu belgeler, üzerlerinde yazılı olan meblağın ödenememesi durumuyla karşılaşabiliriz. İşte bu duruma karşılıksız senet veya karşılıksız çek denir. Peki, bu kavramlar tam olarak ne anlama geliyor ve aralarındaki farklar nelerdir?


Senet ve Çek Arasındaki Temel Farklar


Senet (Bono veya Poliçe): Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen senetler, belirli bir tarihte veya görüldüğünde belirli bir meblağın ödeneceğine dair yazılı bir taahhüttür. Bir borç ilişkisini gösterir ve genellikle vadeli ödemelerde kullanılır. Senedin temel tarafları düzenleyen (keşideci), lehtar (alacaklı) ve bazen de ödeyecek kişi (muhatap) olabilir.

Çek: Çek ise bankaya hitaben yazılmış, belirli bir meblağın bankadaki hesaptan hamiline (çekin sahibine) veya gösterilen kişiye ödenmesini emreden bir belgedir. Çek, görüldüğünde ödenmesi gereken bir ödeme aracıdır; yani vadesi yoktur. Türk Ticaret Kanunu'na göre, çekin ibraz edildiği anda bankada yeterli karşılığının bulunması esastır.

Özellik

Senet (Bono/Poliçe)

Çek

Vade

Vadeli olabilir (belirli bir tarih)

Vadesizdir (görüldüğünde ödenir)

Taraflar

Keşideci, lehtar, (varsa) muhatap

Keşideci, muhatap banka, lehtar/hamil

Hukuki Niteliği

Borç vaadi, kredi aracı

Ödeme aracı

Uygulama

Genellikle borç ilişkilerini belgelemek

Nakit yerine kullanılan ödeme aracı


“Karşılıksız” Ne Anlama Gelir?


Bir çekin karşılıksız olması, ibraz edildiği anda (yani bankaya sunulduğunda) banka hesabında çek bedelini karşılayacak yeterli miktarda paranın bulunmaması anlamına gelir. Banka, bu durumda çekin üzerine "karşılıksızdır" kaşesini vurarak durumu resmiyete döker. Senetlerde ise durum biraz farklıdır. Bir senet vadesinde ödenmezse, senedin borçlusu senedin bedelini ödemediği için senet protesto edilir ve bu da senedin karşılıksız kalması veya ödenmemesi anlamına gelir. Her iki durumda da alacaklı, alacağını tahsil etmek için yasal yollara başvurma hakkına sahip olur.


Hukuki Tanımı ve Mevzuattaki Yeri


Karşılıksız kalan senet ve çekler, Türk hukuk sisteminde özel düzenlemelere tabi tutulmuştur. Bu düzenlemeler, hem alacaklının haklarını korumayı hem de borçlunun sorumluluklarını belirlemeyi amaçlar.


Türk Ticaret Kanunu’nda Karşılıksız Çek


Türk Ticaret Kanunu (TTK), çekin şekil şartlarını, ibraz sürelerini ve karşılıksız çıkması durumunda bankaların ve keşidecinin sorumluluklarını detaylı bir şekilde düzenler. TTK madde 780 ve devamı maddeleri çek ile ilgili temel hükümleri içerir. Çekin ibraz süreleri, karşılıksız çıkması halinde bankanın yapması gerekenler (örneğin kısmi ödeme, çekin arkasına karşılıksız şerhi düşme) ve hamilin (alacaklının) müracaat hakları bu kanunda belirtilmiştir. Özellikle, çekin karşılıksız çıkması durumunda hamilin hem çek keşidecisine hem de cirantalara karşı rücu (geri dönme) hakkı bulunmaktadır.


İcra ve İflas Kanunu’nda Senet Uygulamaları


İcra ve İflas Kanunu (İİK), senetlerin ve çeklerin tahsiline yönelik icra takibi süreçlerini düzenleyen temel kanundur. Özellikle kıymetli evrak niteliğindeki senetlerin (poliçe, bono, çek) icra takibi yoluyla tahsili İİK'nın "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip" başlıklı bölümünde (İİK madde 167 vd.) özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme, alacaklıya daha hızlı ve etkin bir takip imkanı sunar. Senedin vadesinde ödenmemesi üzerine yapılan protesto, alacaklıya bu özel takip yolunu kullanma imkanı verir.


Karşılıksız Çek ve Senedin Yasal Sonuçları


Karşılıksız çıkan bir çek veya ödenmeyen bir senet, hem borçlu hem de alacaklı açısından ciddi hukuki sonuçlar doğurur.


Hapis Cezası ve Diğer Cezai Yaptırımlar


Eskiden karşılıksız çek keşide etme eylemi doğrudan hapis cezası gerektiren bir suçtu. Ancak 2016 yılında yapılan değişikliklerle Çek Kanunu'nda önemli reformlar yapılmıştır. Güncel düzenlemeye göre (5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5. maddesi), karşılıksız çek keşide edenler hakkında adli para cezası ve belirli hallerde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yaptırımları uygulanmaktadır. Adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan kısmından az olmamak üzere hakim tarafından belirlenir. Bu adli para cezası ödenmezse, hapse çevrilebilir. Yani doğrudan hapis cezası olmasa da, ödenmeyen adli para cezası hapse dönüşebilir.

Senetler için ise karşılıksız kalma durumu genellikle doğrudan cezai bir yaptırım doğurmaz. Ancak, borcun ödenmemesi durumunda icra takibi başlatılır ve borçlu borcunu ödememeye devam ederse, malvarlığına el konulması gibi hukuki sonuçlarla karşılaşır. Eğer senet sahteyse veya dolandırıcılık amacı güdüyorsa, o zaman Türk Ceza Kanunu kapsamında dolandırıcılık veya resmi belgede sahtecilik gibi suçlar gündeme gelebilir.


Alacaklının Yasal Hakları


Alacaklı, karşılıksız kalan çek veya ödenmeyen senet durumunda birden fazla yasal hakka sahiptir:

  • İcra Takibi: En yaygın yol, icra takibi başlatmaktır. Çek ve senetler kambiyo senedi vasfına sahip oldukları için, İİK'nın Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip hükümleri uygulanarak borçlu hakkında hızlı bir icra takibi başlatılabilir.

  • Dava Açma: Alacaklı, borcun ödenmemesi nedeniyle genel hükümlere göre alacak davası da açabilir. Ancak kambiyo senedine dayalı takipler genellikle daha hızlı sonuçlanır.

  • Bankaya Müracaat: Çekin karşılıksız kalması durumunda banka, belirli bir miktara kadar (Çek Kanunu'nda belirlenen meblağ) sorumludur ve bu kısmı ödemek zorundadır. Alacaklı bu kısım için bankaya başvurabilir.

  • Suç Duyurusu: Karşılıksız çek durumunda, çek keşidecisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir. Senetle ilgili durumlarda ise eğer suç unsuru (örneğin dolandırıcılık) varsa, Türk Ceza Kanunu kapsamında suç duyurusu yapılabilir.


Çekin veya Senedin Karşılıksız Olduğu Nasıl Anlaşılır?


Bir çekin ya da senedin karşılıksız kalıp kalmadığını anlamak için belirli prosedürler ve resmi bildirimler söz konusudur.


Banka Kayıtları ve Resmi Bildirimler


Çekler için: Bir çekin karşılıksız olduğu, çekin ibraz edildiği banka tarafından tespit edilir. Banka, çek bedelini karşılayacak yeterli karşılık olmadığını gördüğünde, çekin üzerine "karşılıksızdır" şerhini düşer ve bu durumu çekin arkasına yazar. Ayrıca, banka bu durumu Merkez Bankası Risk Merkezi'ne bildirir ve keşideciye ilgili yasal bildirimleri yapar. Çek hamili, bankadan aldığı bu "karşılıksızdır" şerhi düşülmüş çek ile icra takibi başlatma hakkına sahip olur.

Senetler için: Senetlerin karşılıksız kalması durumunda ise durum biraz farklıdır. Vadesi gelen senet banka aracılığıyla tahsil edilemezse veya borçlu doğrudan ödeme yapmazsa, senedin protesto edilmesi gerekebilir. Protesto, noter aracılığıyla yapılan resmi bir bildirimdir ve senedin vadesinde ödenmediğini kanıtlar. Protesto çekildikten sonra senet karşılıksız kalmış demektir ve bu belge ile icra takibi başlatılabilir.


İcra Takibi Başlatma Süreci


Hem karşılıksız çek hem de ödenmeyen senet için alacaklı, genellikle icra takibi yoluna başvurur.

  1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, karşılıksız çıkan çek veya protesto edilmiş senet ile birlikte yetkili icra dairesine "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip Talebi" sunar.

  2. Ödeme Emri/İcra Emri Gönderilmesi: İcra dairesi, talep üzerine borçluya bir ödeme emri (senet için) veya icra emri (çek için) düzenleyerek tebliğ eder. Bu belgede borçludan belirli bir süre içinde borcunu ödemesi veya itiraz etmesi istenir.

  3. İtiraz Süreci: Borçlu, tebligatı aldıktan sonra kanuni süreler içinde icra dairesine itiraz edebilir. Bu itirazlar süre ve şekil açısından önem taşır:

    • Genel İtiraz (Borca İtiraz): Borçlu, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazını icra dairesine dilekçe ile veya sözlü olarak bildirmek zorundadır (İİK Madde 62). Bu itiraz, borcun tamamına, bir kısmına, faize veya yetkiye ilişkin olabilir. Süresinde yapılan itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur.

    • İmzaya İtiraz (Kambiyo Senetlerinde): Çek veya senede dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde imzaya itirazını icra mahkemesine yapmak zorundadır (İİK Madde 170/a). Bu itiraz, takibi kendiliğinden durdurmaz ancak mahkeme imzanın sahteliğine dair ciddi şüphe duyarsa takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir.


Karşılıksız Senet veya Çek Karşısında Alacaklının Seçenekleri


Bir çekin karşılıksız çıkması veya senedin ödenmemesi durumunda alacaklının elinde birden fazla hukuki ve alternatif çözüm yolu bulunmaktadır.


Hukuki Takip Yolları


  • İcra Takibi (Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu): En hızlı ve etkili yollardan biridir. Karşılıksız çek veya protesto edilmiş senetle doğrudan icra takibi başlatılabilir. Borçlu bu takibe ancak sınırlı itiraz sebepleriyle (imza inkarı, borcun ödendiği vb.) itiraz edebilir.

  • Genel Haciz Yoluyla Takip: Eğer çek veya senet kambiyo senedi vasfını kaybetmişse (örneğin zaman aşımına uğramışsa veya şekil şartlarında eksiklik varsa), alacaklı genel haciz yoluyla takip başlatabilir. Bu yol daha yavaş olabilir ve borçlunun itirazları daha geniş kapsamlı değerlendirilir.

  • Alacak Davası: Alacaklı, borcun varlığını ve miktarını ispatlayarak genel mahkemelerde alacak davası açabilir. Bu dava, icra takibine göre daha uzun sürebilir ancak karmaşık durumlarda tercih edilebilir.

  • İflas Davası: Eğer borçlu ticari bir işletme ise ve borç miktarı yüksekse, alacaklı borçlunun iflasını isteyebilir. Bu, borçlunun tüm malvarlığının tasfiyesi anlamına gelir.


Arabuluculuk ve Tahkim Yolları


Hukuki takip yolları dışında, tarafların uzlaşarak sorunu çözmeleri için alternatif çözüm yolları da mevcuttur:

  • Dava Şartı Arabuluculuk: Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi uyarınca, ticari davalardan konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yani, bu davaları açmadan önce arabuluculuk sürecini tamamlamak zorunludur. Arabulucu, başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır; bu süre zorunlu hallerde en fazla iki hafta uzatılabilir. Bu düzenleme, yargılamanın yükünü azaltmayı ve taraflar arasında daha hızlı ve dostane çözümler bulunmasını teşvik etmeyi amaçlar.

  • İhtiyari Arabuluculuk: Dava şartı olmasa bile, taraflar karşılıklı anlaşarak uyuşmazlıklarını arabuluculuk yoluyla çözmeyi tercih edebilirler. Bu, özellikle icra takibine yapılan itiraz sonrası itirazın kaldırılması aşamasında veya genel bir alacak davası öncesinde gündeme gelebilir. Arabuluculuk, hukuki süreçlerin maliyetinden ve zaman kaybından kaçınmak için etkili bir yöntem olabilir.

  • Tahkim: Taraflar, uyuşmazlıklarını mahkeme yerine, belirledikleri hakemler aracılığıyla çözmeyi kararlaştırabilirler. Tahkim genellikle daha hızlı ve özel uzmanlık gerektiren ticari uyuşmazlıklarda tercih edilir. Ancak bu yolun kullanılabilmesi için taraflar arasında tahkim anlaşması bulunması gerekir.


Senet veya Çek Tahsil Edilemezse Ne Yapmalı?


Yasal takip süreçlerinde, bazen borçluların ödeme yapmaktan kaçınmak için çeşitli yollara başvurduğu veya ödeme güçlüğü çektiği durumlarla karşılaşılabilir. Bu aşamada alacaklının atabileceği adımlar bulunmaktadır.


Noterden İhtarname Çekmek


Bir senet vadesinde ödenmezse veya bir çek karşılıksız çıkarsa, yasal yollara başvurmadan önce borçluya noterden ihtarname çekmek faydalı olabilir. İhtarname, borçluya borcunu ödemesi için tanınan son bir süre olduğunu ve aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını bildiren resmi bir uyarıdır. Bu, hem borçluyu ciddiyete davet edebilir hem de ileride açılacak bir davada veya icra takibinde alacaklının iyi niyetini ve borçluyu uyardığını gösteren bir delil niteliği taşır.


Dava Açma Süreci


Noter ihtarnamesine rağmen borç ödenmezse veya doğrudan dava açılması gerekiyorsa, alacaklı genel hükümler çerçevesinde bir alacak davası açabilir.

  1. Dava Dilekçesi Hazırlığı: Öncelikle, olayın detaylarını, alacak miktarını, dayanılan delilleri (çek, senet, ihtarname vb.) ve hukuki gerekçeleri içeren detaylı bir dava dilekçesi hazırlanır. Dilekçe, yetkili mahkemeye (Asliye Ticaret Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi) sunulur.

  2. Mahkeme Harç ve Giderleri: Dava açılırken mahkeme harçları ve tebligat giderleri gibi başlangıç masraflarının yatırılması gerekir.

  3. Tebligat ve Cevap Süreci: Mahkeme, dava dilekçesini borçluya tebliğ eder. Borçlunun bu dilekçeye kanuni süre içinde cevap vermesi beklenir.

  4. Tahkikat (Delillerin Toplanması): Cevap dilekçelerinin sunulmasının ardından mahkeme, delillerin toplanması aşamasına geçer. Bu aşamada tanık dinlenebilir, bilirkişi incelemesi yapılabilir, banka kayıtları istenebilir.

  5. Sözlü Yargılama ve Karar: Tüm deliller toplandıktan sonra taraflar son beyanlarını sunar ve mahkeme kararını verir. Mahkemenin kararı ile alacaklı, borcunu icra yoluyla tahsil etme hakkını kazanır.


Mahkeme Süreci ve Dava Aşamaları


Karşılıksız çek veya senet nedeniyle açılan davalar, genellikle hukuki süreçler içinde belirli aşamalardan geçer.


Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?


Dava dilekçesi, mahkemeden istenen talepleri ve bu taleplerin dayandırıldığı hukuki ve fiili gerekçeleri içeren en önemli belgedir. Bir dava dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:

  • Yetkili ve Görevli Mahkeme: Davanın hangi mahkemede açılacağı (örneğin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi).

  • Davacı ve Davalı Bilgileri: Tarafların adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, adresi.

  • Dava Konusu: Talebin net ve açık bir şekilde belirtilmesi (örneğin "Çek Bedelinin Tahsili ve Faiz Talebi").

  • Olaylar (Vakıalar): Çekin veya senedin keşide/düzenlenme tarihi, bedeli, karşılıksız çıkma/protesto edilme tarihi, borcun ödenmemesine ilişkin detaylar kronolojik sırayla anlatılmalıdır.

  • Hukuki Nedenler: Talebin dayandırıldığı kanun maddeleri (örn. TTK, İİK ilgili maddeler) ve Yargıtay içtihatları belirtilmelidir.

  • Deliller: Talebi ispatlamak için sunulacak belgeler (çek aslı/sureti, senet aslı/sureti, banka kayıtları, ihtarname, yazışmalar vb.) ve diğer deliller (tanık, bilirkişi) sıralanmalıdır.

  • Sonuç ve Talep: Mahkemeden açıkça istenen sonuç (örneğin, "çek bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi").

  • İmza ve Tarih: Dilekçeyi sunan kişinin imzası ve dilekçenin düzenlendiği tarih.


Delil ve Tanık Beyanları


Dava süreci boyunca taraflar, iddialarını ispatlamak için çeşitli deliller sunar ve mahkeme bu delilleri değerlendirir:

  • Belgeler: En önemli delil, karşılıksız çek veya senedin aslıdır. Banka dekontları, hesap dökümleri, yazışmalar, ihtarname gibi diğer belgeler de delil olarak sunulur.

  • Tanık Beyanları: Borcun oluşumu, ödeme şekli veya çekin/senedin karşılıksız kaldığına ilişkin bilgi sahibi olan kişiler tanık olarak dinlenebilir. Ancak kambiyo senetleri ilke olarak yazılı delile dayalı olduğu için tanık beyanları ikincil bir nitelik taşır.

  • Bilirkişi İncelemesi: Özellikle imza inkarı, hesaplamaların doğruluğu veya sahtecilik iddialarında mahkeme, konunun uzmanı bilirkişilerden rapor isteyebilir.

  • Yemin: Bazı durumlarda mahkeme, taraflara yemin teklif edebilir.

Mahkeme, sunulan tüm delilleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak değerlendirerek kararını verir.


Ceza Davaları ve Adli Süreç


Karşılıksız çek düzenlemek, bazı durumlarda cezai yaptırımlara yol açabilir. Bu durum, senetlerden farklı olarak Çek Kanunu'nda özel olarak düzenlenmiştir.


Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunma


Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu: 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, "üzerinde yazılı keşide tarihine göre süresinde ibrazında, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına neden olan kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilir." Bu durum, alacaklıya (çek hamiline), çekin karşılıksız çıktığını tespit ettikten sonra üç ay içinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunma hakkı tanır. Suç duyurusu ile birlikte, karşılıksızdır işlemi yapılmış çekin aslı veya bankadan alınan onaylı örneği sunulmalıdır.

Senetlerde Dolandırıcılık: Senetlerin karşılıksız kalması doğrudan cezai bir suç teşkil etmezken, eğer senet düzenlenirken dolandırıcılık kastı varsa (örneğin, borçlunun hiçbir zaman ödeme yapma niyeti olmaması ve bu niyetle mağduru aldatması), o zaman Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında dolandırıcılık suçu (TCK madde 157) gündeme gelebilir. Bu durumda da savcılığa suç duyurusunda bulunulur. Sahte senet düzenlenmesi halinde ise resmi belgede sahtecilik (TCK madde 204) suçu söz konusu olabilir.


Ceza Davasında Savunma Hakları


Karşılıksız çek davasında sanık (çek keşidecisi) veya dolandırıcılık gibi suçlamalarla yargılanan kişi, belirli savunma haklarına sahiptir:

  • Süresinde İtiraz Hakkı: Hakkında açılan ceza davasına veya karara karşı yasal süresi içinde itiraz etme veya istinaf/temyiz başvurusunda bulunma hakkı vardır.

  • Savunma Beyanları: Sanık, suçlamalara karşı yazılı veya sözlü savunma yapabilir, delil sunabilir. Örneğin, çekin kendi rızası dışında elinden çıktığını, çalındığını veya tehdit altında düzenlendiğini iddia edebilir.

  • Delil Sunma: Kendi lehine olan tüm delilleri mahkemeye sunma hakkı vardır. Örneğin, çek bedelini ödediğine dair dekontlar, banka kayıtları veya ödeme için girişimlerde bulunduğuna dair kanıtlar sunabilir.

  • Uzlaşma: Çek Kanunu uyarınca açılan karşılıksız çek davalarında, borçlunun yargılama sürecinde çek bedelini faiziyle birlikte ödemesi durumunda, ceza davası düşer. Bu, borçlu için önemli bir kurtuluş yoludur.


Karşılıksız Çek Düzenlemenin Cezaları


Karşılıksız çek düzenlemenin hukuki sonuçları, Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu tarafından detaylı olarak düzenlenmiştir.


Adli Para Cezası


5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre süresinde ibrazında karşılıksız çıkmasına neden olan kişi hakkında, çek hamilinin şikayeti üzerine adli para cezası hükmedilir. Bu adli para cezası, karşılıksız kalan çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz ve her bir çek yaprağı için binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilebilir. Mahkeme, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, sanığın ekonomik durumu ve suçun niteliğini dikkate alarak adli para cezasının miktarını belirler.


Hapis Cezasına Dönüşme Şartları


Çek Kanunu'ndaki güncel düzenlemelere göre, doğrudan hapis cezası değil, adli para cezası verilmektedir. Ancak bu adli para cezası ödenmediği takdirde, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun uyarınca hapis cezasına çevrilebilir. Yani, verilen adli para cezasını ödemeyen keşideci hapse girme riskiyle karşı karşıya kalır. Ayrıca, karşılıksız çek keşide edenler hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına da hükmedilir. Bu yasak, belirli bir süre için veya tamamen çek düzenleme ve çek hesabı açma yetkisini elinden alır.


İcra Takibi ile Alacağın Tahsilini ve İtirazı Anlamak


Karşılıksız kalan bir çek veya ödenmeyen bir senet karşısında alacağın tahsili için en sık başvurulan ve en etkili yöntemlerden biri icra takibidir. Bu süreçte borçlunun itiraz hakkı ve bu itiraza karşı izlenecek yollar, icra hukukunun temel taşlarındandır.


İlamsız İcra Süreci ve İtirazın Yapılması


Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip (ilamsız icra), alacaklının elinde bir mahkeme kararı (ilam) olmaksızın doğrudan icra dairesine başvurarak başlattığı bir takip türüdür. Bu yol, özellikle karşılıksız çekler ve senetler için oldukça avantajlıdır çünkü borçlunun itirazları sınırlıdır ve takip hızlı ilerleyebilir.

Süreç şu adımlarla ilerler:

  1. Takip Talebi: Alacaklı (veya vekili), çek veya senedin aslı ile birlikte yetkili icra dairesine "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip Talebi" sunar.

  2. Ödeme Emri/İcra Emri Düzenlenmesi: İcra dairesi, talep üzerine borçluya bir ödeme emri (senet için) veya icra emri (çek için) düzenleyerek tebliğ eder. Bu belgede borcun miktarı, faizi ve ödeme/itiraz süreleri belirtilir.

  3. İtirazın Yapılması (Süresi ve Mercii): Borçlu, tebligatı aldıktan sonra kanuni süreler içinde itirazını yapmak zorundadır:

    • Genel İtiraz (Borca İtiraz): Borçlu, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazını icra dairesine dilekçe ile veya sözlü olarak bildirmek zorundadır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 62). Bu itiraz; borcun tamamına, bir kısmına, faize, yetkiye veya imzaya (genel haciz yolunda) ilişkin olabilir. Süresinde ve usulüne uygun yapılan itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur.

    • İmzaya İtiraz (Kambiyo Senetlerinde): Çek veya senede dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün içinde imzaya itirazını doğrudan icra mahkemesine yapmak zorundadır (İİK Madde 170/a). Bu itiraz takibi kendiliğinden durdurmaz; ancak icra mahkemesi, imzanın borçluya ait olmadığına dair kuvvetli kanaate ulaşırsa takibin durdurulmasına karar verebilir.


İtiraz Sonrası Takibin Devamı: İcra Mahkemesi ve Genel Mahkemeler


Borçlunun icra dairesine yaptığı itiraz üzerine duran takibe devam edebilmek için alacaklı iki temel yola başvurabilir:

  1. İtirazın Kaldırılması (İcra Mahkemesi): Alacaklı, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın haksız olduğunu düşünüyorsa, icra takibine devam edebilmek için icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir. Bu dava türü, İcra ve İflas Kanunu'nun 68. ve 68/a maddeleri ile 169. ve 169/a maddelerinde düzenlenmiştir.

    • İmzaya İtirazın Kesin Kaldırılması: Kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlunun 5 gün içinde icra mahkemesine yaptığı imzaya itirazın kaldırılması için alacaklı da aynı mahkemeye başvurur. Alacaklı, imzanın borçluya ait olduğunu noter tasdikli bir imza beyannamesi veya resmi bir belge ile ispatlamak zorundadır (İİK Madde 170/a).

    • Borca İtirazın Geçici Kaldırılması: Borçlu borca itiraz etmişse ve alacaklı alacağını resmi bir belgeyle (İİK madde 68'de sayılan belgeler) ispat edebiliyorsa, icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılmasını talep edebilir. Bu durumda borçlu, borcu olmadığını ispatlamak için 7 gün içinde istirdat davası açmak zorundadır.

    • Önemli Not: İcra mahkemelerinde görülen itirazın kaldırılması davaları için dava şartı arabuluculuk söz konusu değildir.

  2. İtirazın İptali Davası (Genel Mahkemeler ve Dava Şartı Arabuluculuk): Alacaklı, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazı genel hükümlere göre inceletmek ve takibini devam ettirmek istiyorsa, borçlunun itirazının iptali için genel görevli mahkemelerde (Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi) dava açabilir.

    • Dava Şartı Arabuluculuk: Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi uyarınca, ticari davalardan konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yani, ticari bir işten kaynaklanan bir icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ediyorsanız, mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuk sürecini tamamlamanız zorunludur. Arabulucu, başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır; bu süre zorunlu hallerde en fazla iki hafta uzatılabilir.

    • Dava sonucunda borçlunun itirazı haksız bulunursa, icra takibi devam eder ve borçlu %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilebilir (İİK Madde 67).


Takibin Kesinleşmesi ve Haciz Aşaması


  • Borçlu yasal sürede itiraz etmezse veya itirazı mahkemece (itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası sonucunda) reddedilirse, takip kesinleşir.

  • Takip kesinleştikten sonra alacaklı, borçlunun malvarlığına (banka hesapları, taşınmazlar, araçlar, maaş vb.) haciz konulmasını talep edebilir. Haczedilen mallar satılarak alacak tahsil edilir.


İhtiyati Haciz ve Sonuçları


İhtiyati haciz, borçlunun mallarını kaçırmasını veya alacağını tahsil etmeyi zorlaştıracak eylemlerde bulunmasını engellemek amacıyla, dava veya icra takibi başlamadan önce veya takibin başında talep edilebilen geçici bir hukuki tedbirdir.

Koşulları: İhtiyati haciz talebi için alacaklının alacağının vadesi gelmiş olması ve borçlunun mallarını kaçırmaya çalıştığına veya kaçıracağına dair kuvvetli bir emare bulunması gerekir. Kambiyo senetlerine dayalı alacaklarda, kanunen özel bir kolaylık sağlanır ve alacaklının sadece alacağının vadesi gelmiş olduğunu ve elinde bir kambiyo senedi bulunduğunu ispatlaması yeterlidir.

Sonuçları: Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilirse, borçlunun malları üzerinde geçici bir haciz konulur. Bu, borçlunun o malları satmasını, devretmesini veya üzerinde tasarruf etmesini engeller. İhtiyati haciz, asıl icra takibi kesinleştiğinde kesin hacze dönüşür. Bu sayede alacaklı, borçlunun malvarlığını koruma altına alarak alacağını tahsil etme şansını artırır.


Bankaların Sorumluluğu ve Bilgilendirme Yükümlülüğü


Çek işlemlerinde bankaların önemli görev ve sorumlulukları bulunur. Bu sorumluluklar, hem çek hesabının açılmasında hem de çekin karşılıksız çıkması durumunda kendini gösterir.


Çek Hesabı Açma Kriterleri


Bankalar, çek hesabı açacak kişilerin veya firmaların belirli kriterleri karşıladığından emin olmak zorundadır. Bu kriterler, potansiyel karşılıksız çek keşide etme riskini minimize etmeyi amaçlar:

  • Kredi Değerliliği: Bankalar, çek hesabı açmak isteyen kişilerin finansal geçmişlerini, kredi puanlarını ve ödeme alışkanlıklarını değerlendirir.

  • Ticari İtibar: Özellikle şirketler için ticari itibar ve geçmiş performans önemlidir.

  • Kimlik ve Adres Doğrulama: Kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesi mevzuatı gereği, müşteri kimliği ve adresi titizlikle doğrulanır.

  • Risk Analizi: Bankalar, potansiyel müşterinin çek kullanım alışkanlıkları ve risk profili hakkında detaylı analizler yapar.

Bu kriterlere uygun olmayan kişilere çek hesabı açılmaması, karşılıksız çek oranlarının düşürülmesine katkı sağlar.


Bankanın Kusurlu Sorumluluğu


Bankaların karşılıksız çek işlemlerinde belirli sorumlulukları vardır:

  • Karşılıksızdır İşlemi Yapma Yükümlülüğü: Banka, çekin ibraz edildiği anda hesapta yeterli karşılığın bulunmaması durumunda, çekin üzerine "karşılıksızdır" kaşesini vurmak ve çek hamiline bu durumu bildirmek zorundadır (5941 sayılı Çek Kanunu Madde 3). Bu işlemin usulüne uygun ve zamanında yapılması önemlidir.

  • Kısmi Ödeme Yükümlülüğü: Çekin karşılıksız çıkması durumunda, banka kanunen belirli bir miktara kadar (Çek Kanunu'nda her yıl güncellenen miktar) çek hamiline ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu, çek hamilini mağduriyetten bir nebze de olsa korumayı amaçlar.

  • Bilgilendirme Yükümlülüğü: Banka, karşılıksız çek işlemini Merkez Bankası Risk Merkezi'ne bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirimler, karşılıksız çek keşide edenlerin kayıt altına alınmasını ve izlenmesini sağlar.

  • Kusurlu Banka Sorumluluğu: Eğer banka, bir çekin karşılıksız çıkmasında kendi kusuruyla (örneğin hatalı işlem, yanlış bilgi verme vb.) bir etken olmuşsa, bu zarardan dolayı çek hamiline karşı sorumlu olabilir. Örneğin, hesapta para olmasına rağmen yanlışlıkla karşılıksızdır işlemi yapılması gibi durumlarda bankanın sorumluluğu doğar.


Kötü Niyetli Çek ve Senet Kullanımı


Ticari hayatta güven esastır, ancak bazen kötü niyetli kişiler tarafından çek ve senetler, dolandırıcılık veya aldatıcı işlemler için kullanılabilir. Bu tür durumlar, ciddi hukuki sonuçlar doğurur.


Dolandırıcılık Suçuna Dönüşen Senetler


Senetlerin aslında bir borç ilişkisini belgelemesi gerekirken, bazı durumlarda dolandırıcılık aracı olarak kullanıldığı görülebilir. Örneğin:

  • Sahte Senet Düzenleme: Hiç var olmayan bir borç ilişkisine dayanarak sahte senet düzenleyip tahsil etmeye çalışmak veya üçüncü kişilere ciro etmek.

  • Aldatma Amacıyla Senet Alma: Bir kişiyi aldatarak, gerçekte var olmayan bir borç için senet imzalatmak. Örneğin, bir mal veya hizmeti sunmayacağı halde senet almak.

  • Boş Senedi Kötüye Kullanma: Borçlu tarafından güven ilişkisine dayanarak boş olarak verilen bir senedi, anlaşma dışı bir miktar veya tarihte doldurarak haksız menfaat sağlamaya çalışmak.

Bu tür durumlarda, Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesindeki dolandırıcılık suçu veya 204. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçu gündeme gelebilir. Mağdurun, durumu derhal savcılığa bildirmesi ve suç duyurusunda bulunması gerekmektedir.


Aldatıcı İşlemler ve Şikayet Yolları


Hem çek hem de senetle ilgili aldatıcı işlemlerle karşılaşan kişilerin başvurabileceği şikayet ve hukuki yollar şunlardır:

  • Savcılığa Suç Duyurusu: Dolandırıcılık veya sahtecilik şüphesi olan her durumda, en önemli adım Cumhuriyet Savcılığına yazılı bir suç duyurusunda bulunmaktır. Suç duyurusunda olaylar detaylıca anlatılmalı, deliller (çek/senet aslı veya kopyası, yazışmalar, tanık beyanları vb.) sunulmalıdır.

  • İcra Takibine İtiraz ve Menfi Tespit Davası: Eğer aldatıcı bir senet veya çekle aleyhinize icra takibi başlatılmışsa, süresi içinde icra dairesine itiraz edebilir ve borçlu olmadığınızı tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilirsiniz. Bu davada, borçlu olmadığınıza dair delilleri sunarak takibin durdurulmasını ve iptalini talep edersiniz. Menfi tespit davaları da TTK 5/A maddesi uyarınca dava şartı arabuluculuğa tabidir.

  • İptal Davası: Sahtecilik veya hile ile düzenlenmiş bir senedin iptali için mahkemeye dava açılabilir.

  • BDDK ve Banka Şikayetleri: Bankacılık sistemi ile ilgili bir usulsüzlük olduğunu düşünüyorsanız, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) veya ilgili bankanın şikayet birimlerine başvurabilirsiniz.


Önleyici Hukuki Tedbirler


Karşılıksız çek veya senet mağduru olmamak veya bu tür durumlarla karşılaşma riskini azaltmak için alınabilecek bir takım hukuki ve pratik önlemler bulunmaktadır.


Güvenilir Borç İlişkileri Kurmak


  • Risk Analizi: Ticari ilişkiye girmeden önce karşı tarafın ticari geçmişini, itibarını ve finansal gücünü araştırmak önemlidir. Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, KKB (Kredi Kayıt Bürosu) raporları, piyasa referansları incelenebilir.

  • Sözleşmeler: Alacak-verecek ilişkisi ne kadar basit olursa olsun, her zaman yazılı bir sözleşme veya anlaşma yapmak, şartları ve ödeme planlarını detaylıca belirtmek, ileride çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilir.

  • Teminat Talep Etme: Özellikle yüksek meblağlı işlemlerde, senet veya çeke ek olarak ipotek, rehin, kefalet gibi ek teminatlar talep etmek, alacağın tahsil edilebilirliğini artırabilir.


Noter ve Banka Onaylı Belgeler


  • Noter Onaylı Senetler/Sözleşmeler: Önemli miktardaki borç ilişkilerinde senetlerin noter huzurunda düzenlenmesi veya imzaların noter onaylı olması, ileride imza inkarı gibi itirazları engellemek açısından önemlidir. Noter huzurunda düzenlenen senetler, ispat gücü açısından daha kuvvetlidir.

  • Banka Garantili Çekler: Banka garantili (bloke çek) veya teyitli çekler talep etmek, çekin karşılıksız çıkma riskini ortadan kaldırır. Bu tür çeklerde banka, çek bedelini hesabınızda bloke eder ve çekin ödenmesini garanti eder.

  • Kredi Kartı ile Ödeme: Mümkünse, özellikle bireysel işlemlerde, kredi kartı ile ödeme almak, banka aracılığıyla güvenli bir tahsilat sağlamak açısından daha güvenilirdir.

  • Banka Dekontu Saklama: Her türlü ödeme işleminde banka dekontlarını veya EFT/havale makbuzlarını saklamak, ödemeyi ispatlamak açısından kritik önem taşır.



Uygulamada Dikkat Çeken Noktalar


Yargıtay, karşılıksız çek ve senet davalarında özellikle şu hususlara dikkat çekmektedir:

  • Çek Kanunu'ndaki Değişikliklerin Yorumu: Yargıtay, 2016 yılında Çek Kanunu'nda yapılan değişiklikler sonrası, karşılıksız çek suçunda doğrudan hapis cezasının kalktığını, adli para cezasının esas olduğunu ve bu para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilebileceğini net bir şekilde ifade etmiştir. Bu konuda birçok içtihat geliştirilmiştir.

  • Dava Şartı Arabuluculuk Uygulaması: Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, ticari alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun dava şartı olması, Yargıtay kararlarında da yer bulmaktadır. Yargıtay, bu kurala uyulmadan açılan davaların usulden reddedilmesi gerektiğine dair kararlar vermektedir.

  • İmza İnkarı ve Sahtecilik İddiaları: Yargıtay, çek veya senedin altındaki imzanın borçluya ait olmadığı iddialarında, grafolojik inceleme yapılmasının ve rapor alınmasının zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Bu tür incelemeler olmadan verilen kararların bozulması sıkça görülmektedir.

  • Zamanaşımı Süreleri: Çek ve senetlerin zaman aşımı süreleri konusunda titiz bir uygulama benimsenmiştir.

    • Çekler için: Çekin ibraz süresi (TTK Madde 796) ve sonrasında 6 aylık zamanaşımı süresi (TTK Madde 805). Bu süreler içerisinde takip yapılmazsa çekin kambiyo vasfı kaybolur.

    • Senetler (Bono/Poliçe) için: Vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi (TTK Madde 749) bulunmaktadır. Bu süre içinde takip veya dava açılmazsa senet kambiyo vasfını yitirir.

    • Zamanaşımına uğrayan belgelerin kambiyo vasfını yitirdiğini ve genel hükümlere göre alacak davası açılabileceğini belirtmektedir (TTK Madde 751). Ancak bu durumda ispat yükü ve takip süreci zorlaşır.

  • İyi Niyetli Üçüncü Kişi Koruması: Yargıtay, kambiyo senetlerinin devrinde iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması ilkesine büyük önem verir. Eğer bir çek veya senet, hile veya cebirle ele geçirilmiş olsa bile, iyi niyetle elinde bulunduran üçüncü kişiye karşı ileri sürülemeyecek bazı def'ilerin (itirazların) olduğunu belirtir.

  • Kısmi Ödeme ve Banka Sorumluluğu: Bankaların karşılıksız çeklerdeki kısmi ödeme sorumluluğu ve bu sorumluluğun sınırları da Yargıtay kararlarında sıkça ele alınan konular arasındadır.



Karşılıksız Senet veya Çek Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)



1. Karşılıksız çek şikayeti için yasal süre ne kadardır?


Çek Kanunu'na göre, karşılıksızdır işlemi yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulması gerekir. Bu süre hak düşürücü süredir, yani bu süre geçtikten sonra cezai şikayet hakkı kaybedilir (5941 sayılı Çek Kanunu Madde 5).


2. Senedin karşılıksız çıktığını nasıl ispatlarım?


Senedin vadesinde ödenmediğini ispatlamak için genellikle noter aracılığıyla protesto çekilmesi gerekir. Protesto, senedin vadesinde ödenmediğine dair resmi bir belgedir ve icra takibi için temel delil teşkil eder. Ancak, protesto çekmek her zaman zorunlu değildir, bazı durumlarda (örneğin poliçede protestodan muafiyet kaydı varsa) gerekli olmayabilir.


3. Karşılıksız çek davasında borcu ödersem ceza kalkar mı?


Evet, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarını, çekin bankaya ibraz edildiği tarihteki faiziyle birlikte ve yargılama giderleriyle birlikte ödeyen kişi hakkında verilen ceza düşer. Bu, borçluyu borcunu ödemeye teşvik eden önemli bir düzenlemedir.


4. Borçlu malvarlığını kaçırırsa ne yapmalıyım?


Borçlunun malvarlığını kaçırma şüphesi varsa, dava veya icra takibi başlamadan önce veya başında ihtiyati haciz talep edebilirsiniz. İhtiyati haciz kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulur ve bunların başkasına devri veya satışı engellenir.


5. Senet zaman aşımına uğrarsa ne olur?


Senetler için zaman aşımı süresi, vadeden itibaren üç yıldır (TTK Madde 749). Bu süre içinde icra takibi veya dava açılmazsa, senet kambiyo senedi vasfını yitirir. Ancak, alacak tamamen ortadan kalkmaz; genel hükümlere göre (sebepsiz zenginleşme veya genel alacak davası) borçlu aleyhine dava açılabilir (TTK Madde 751), fakat bu dava daha uzun sürebilir ve ispat külfeti artabilir.


6. Karşılıksız çıkan çek yüzünden hapis cezası alır mıyım?


Doğrudan hapis cezası almazsınız. Ancak, karşılıksız çek suçundan dolayı hakkınızda hükmedilen adli para cezasını ödemezseniz, bu adli para cezası hapse çevrilebilir. Bu durum, adli para cezasının ödenmemesine bağlı bir sonuçtur.


7. İcra takibine yapılan itiraz nasıl kaldırılır veya iptal edilir?


Borçlunun itirazı üzerine duran icra takibi için alacaklı, itirazın iptali davası veya itirazın kaldırılması davası açabilir. İtirazın iptali davası ticari alacak olması durumunda dava şartı arabuluculuğa tabidir ve genel mahkemelerde (Asliye Hukuk/Ticaret) görülür. İcra mahkemesinde görülen itirazın kaldırılması davası için ise dava şartı arabuluculuk söz konusu değildir.


ree

 
 
 

Comments


bottom of page