top of page

Yapay Zeka Çağında Kişisel Verileri Koruma (KVKK) Hukuku


1. Giriş: Yapay Zeka Çağında Kişisel Verilerie Dair Hukuki Uyum ve Stratejik Yaklaşım


Günümüz dijital ekonomisi, yapay zekâ (YZ) teknolojilerinin hızla yaygınlaşmasıyla köklü bir dönüşümden geçmektedir. YZ, insan gibi düşünebilen, öğrenen ve karar veren algoritmaların geliştirilmesini ifade etmektedir ve bu süreçlerin temel yakıtı kişisel verilerdir. YZ sistemleri, yalnızca girdi olarak aldıkları mevcut verileri analiz etmekle kalmamakta, aynı zamanda bu analizler sonucunda bireyler hakkında yeni ve çıkarımsal kişisel veriler de üretebilmektedir. Örneğin, bir kişinin internet üzerindeki davranış kalıplarından veya genetik verilerinden elde edilen bilgilerle, o kişi hakkında sağlık riskleri veya tüketim alışkanlıkları gibi yeni profiller oluşturulabilmektedir. Bu durum, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında veri işleme faaliyetinin kapsamını genişletmekte ve mevcut veri koruma mevzuatını zorlamaktadır.

YZ'nin getirdiği bu karmaşık ve dinamik veri akışı, bireylerin temel hak ve özgürlükleri, özellikle de mahremiyet hakları açısından yeni ve ciddi riskler ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda, Türk hukuk sisteminin teknolojik gelişmelere adaptasyonu kaçınılmaz hale gelmiştir.


1.1. KVKK'da Değişiklik İhtiyacı ve 7499 Sayılı Kanun'un Rolü


Türkiye'nin teknolojik gelişmelere uyum sürecindeki en önemli adımlarından biri, 12 Mart 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7499 sayılı Kanun ile KVKK'da yapılan değişikliklerdir. Bu değişikliklerin temel amacı, kişisel verilerin korunması alanında Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GVKT) müktesebatına uyum sağlamak ve gelişen teknolojinin getirdiği yeniliklere adapte olmaktır.

Bu kanun değişikliği, KVKK'nın teknolojik gelişmelere sadece reaktif bir şekilde, yani ihlal sonrası müdahale ederek karşılık vermek yerine, proaktif ve ilkeler bazlı bir yaklaşım benimsediğini göstermektedir. Düzenleme, YZ'nin getirdiği belirsizliklere karşı spesifik ve sınırlayıcı kurallar koymaktan ziyade, hesap verebilirlik ve şeffaflık gibi temel ilkelerin teknolojiye entegre edilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu yaklaşım, şirketler için hukuki uyumu bir "yapılması gerekenler listesi" olmaktan çıkarıp, iş modelinin stratejik ve etik bir parçası haline getirmektedir. Artık hukuki uyum, YZ projelerinin tasarım aşamasından itibaren veri işleme süreçlerine entegre edilmesi gereken bir felsefe olarak konumlanmaktadır.


1.2. Raporun Amacı ve Kapsamı


Bu rapor, YZ projeleri geliştiren veya bu teknolojileri kullanan şirketlerin, 2025 yılı KVKK güncellemeleri ışığında karşılaştıkları hukuki ve pratik zorlukları kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Rapor, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (Kurum) tarafından yayımlanan güncel rehberler ve kurul kararları temelinde, özel nitelikli kişisel veri işleme şartlarındaki değişiklikleri, YZ'nin getirdiği hukuki ve etik riskleri ve şirketlerin bu riskleri yönetmek için atması gereken stratejik adımları detaylandırmaktadır. Hukuki danışmanlığın önemi ve olası ihlallerin sonuçları da raporun kilit unsurları arasındadır.


2. 2025 KVKK Güncellemeleri: Özel Nitelikli Veri İşleme Şartlarının Kapsamlı Analizi



2.1. Özel Nitelikli Veri Tanımında Güncel Yaklaşım


KVKK'nın 6. maddesi, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verilerini "özel nitelikli kişisel veri" olarak tanımlamaktadır. Bu veriler, öğrenilmesi halinde ilgili kişi hakkında ayrımcılık yapılmasına veya mağduriyete neden olabilecek nitelikte verilerdir.

7499 sayılı Kanun değişikliği öncesinde, sağlık ve cinsel hayat verileri ile diğer özel nitelikli veriler için farklı işleme şartları bulunmaktaydı. Ancak 1 Haziran 2024 itibarıyla bu ayrım kaldırılmış ve tüm özel nitelikli kişisel veri kategorileri aynı hukuki işleme şartlarına tabi tutulmuştur. Bu değişiklik, Kanun'un 6. maddesinde yer alan işleme şartlarını genişletmiş ve YZ gibi karmaşık sistemler için daha esnek bir çerçeve sunmuştur.


2.2. Yeni ve Genişletilmiş İşleme Şartları ve YZ'ye Yansımaları


KVKK'nın 6. maddesinde yapılan güncellemeler, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi için açık rıza dışında yedi yeni işleme şartı getirmiştir. Bu şartlar, YZ uygulamalarının hukuki dayanağını belirlemede hayati bir rol oynamaktadır.

  • Açık Rıza: KVKK'ya göre açık rıza, "belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rızayı" ifade eder. YZ uygulamalarında açık rızanın alınması, özellikle işveren-çalışan ilişkisi gibi tarafların eşit konumda olmadığı durumlarda hassasiyetle değerlendirilmelidir. Veri sorumlusunun, rıza göstermeyen çalışanlara karşı olumsuz bir tutum sergilemesi, alınan rızanın özgür iradeye dayanmadığı anlamına gelebilir. Bu nedenle YZ tabanlı sistemler için açık rıza alınırken, ilgili kişiye alternatif bir seçenek sunulması veya rıza vermemesi durumunda herhangi bir olumsuzluğa maruz kalmayacağının garanti edilmesi gerekmektedir.11

  • Kanunlarda Açıkça Öngörülmesi: YZ sistemleri, eğer veri işleme faaliyeti kanunlarda açıkça öngörülen bir yükümlülükten kaynaklanıyorsa bu maddeye dayanarak veri işleyebilir. Örneğin, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca, pasaport veya sürücü belgesi tahsisi sırasında biyometrik verilerin (parmak izi) alınması bu kapsamda hukuka uygun bir veri işleme faaliyetidir.

  • Fiili İmkânsızlık: İlgili kişinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması durumunda özel nitelikli veriler işlenebilir. Bir YZ destekli acil yardım sistemi, deprem enkazında kalan bilinci kapalı bir kişinin sağlık geçmişini veya kan grubunu analiz ederek tıbbi müdahale ekibine hayati bilgiler sağlayabilir. Bu tür durumlarda YZ'nin veri işlemesi, KVKK kapsamında yasal bir dayanağa sahiptir.

  • Alenileştirme: Bireyin kendi iradesiyle kamuoyuna açıkladığı veriler, ancak kişinin alenileştirme iradesine uygun olduğu ölçüde işlenebilir. Bir YZ projesi, sosyal medya üzerinden kişilerin paylaştığı özel nitelikli verileri (siyasi görüş gibi) analiz etmek istediğinde, verinin alenileştirilme amacının dışına çıkmamalıdır. Verinin kamuya açık olması, YZ'nin sınırsız bir şekilde bu veriyi işlemesine hukuki bir dayanak sağlamamaktadır.

  • Bir Hakkın Tesisi, Kullanılması veya Korunması İçin Zorunlu Olması: Bu madde, özellikle YZ destekli hukuki araçların kullanımına zemin hazırlamaktadır. Bir avukat, müvekkilinin davasını savunmak için YZ tabanlı bir platformun, hukuka uygun olarak elde edilmiş özel nitelikli verileri (sağlık raporları gibi) analiz ederek dava dosyasına eklemesi bu kapsamda değerlendirilebilir.

  • İstihdam, İş Sağlığı ve Güvenliği: YZ, istihdam süreçlerinde, iş sağlığı ve güvenliği alanlarında hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla özel nitelikli verileri işleyebilir. YZ destekli sistemler, bir işyerinde iş güvenliği risklerini azaltmak için çalışanların sağlık verilerini (örn. mesleki hastalıklar) analiz edebilir. Sosyal yardım programlarında, ihtiyaç sahiplerinin sağlık verilerinin analizi de bu kapsamda değerlendirilebilir.

  • Siyasi, Felsefi, Dini veya Sendikal Amaçlarla Kurulan Kuruluşlar: Bu tür kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, tabi oldukları mevzuata ve amaçlarına uygun, faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak ve üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla, mevcut veya eski üyelerinin özel nitelikli verilerini işleyebilir. Örneğin, bir sendika, üyesinin iş kazası sonrası sağlık verilerini, iş sağlığı ve güvenliği kapsamında sürecin takibi için işleyebilir.


2.3. "Zorunluluk" ve "Gereklilik" Kavramlarının Hukuki ve Pratik Yorumu


KVKK'nın 6. maddesindeki yeni işleme şartlarında yer alan "zorunlu" ve "gerekli" ifadeleri, YZ projelerinin hukuki tasarımında kritik bir öneme sahiptir. KVKK rehberi, bu kavramların GVKT'deki karşılıklarına atıfta bulunmaktadır Bir veri işleme faaliyetinin "gerekli" olması, amaca ulaşmak için makul, orantılı ve veri minimizasyonu ilkesine uygun olmasını ifade ederken, "zorunlu" olması ise işlemi kaçınılmaz kılan, alternatifi olmayan bir durumu işaret etmektedir.

Bu ayrım, YZ projeleri için temel bir stratejik yol haritası sunmaktadır. YZ modelleri, genellikle büyük veri setlerine ihtiyaç duyar ve bu durum, KVKK'nın "amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma" ve "veri minimizasyonu" ilkeleriyle doğrudan çatışabilir. Bir şirket, YZ projesine başlamadan önce kapsamlı bir "Mahremiyet Etki Değerlendirmesi" (DPIA) yaparak, projenin gerçekten bu hassas verilere "gerekli" veya "zorunlu" şekilde ihtiyaç duyduğunu ve aynı sonucun anonim verilerle veya daha az hassas verilerle elde edilip edilemeyeceğini kanıtlamak zorundadır. Bu süreç, hukuki uyumu YZ projesinin teknik tasarımının ayrılmaz bir parçası haline getirmekte ve şirketleri uyumluluğu bir "tik atma" listesi olarak görmekten, iş modeline entegre edilmesi gereken stratejik bir varlık olarak görmeye yönlendirmektedir.


3. Yapay Zeka ve Özel Nitelikli Veriler: Hukuki Riskler ve Etik Sorunlar


YZ'nin özel nitelikli kişisel verileri işlemesi, mevcut hukuki çerçeveye yeni ve karmaşık riskler getirmektedir. Bu riskler, sadece veri güvenliği ihlalleriyle sınırlı kalmayıp, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini derinden etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.


3.1. Algoritmik Önyargı (Algorithmic Bias) ve Ayrımcılık Riskleri


YZ sistemlerinin eğitimi, büyük veri setlerine dayanır ve bu veri setleri, toplumdaki mevcut önyargıları ve eşitsizlikleri içerebilir. YZ, bu önyargıları öğrenerek ayrımcı ve adil olmayan kararlar üretebilir. Özellikle işe alım, sosyal hizmetler ve finansal kredi notu belirleme gibi hassas alanlarda bu riskler, bireylerin temel haklarını doğrudan ihlal edebilir.

Algoritmik ayrımcılık, yalnızca etik bir sorun değildir; aynı zamanda doğrudan hukuki bir risktir. Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen ayrımcılık suçları (TCK m. 122) veya KVKK'nın 4. maddesindeki "dürüstlük kurallarına uygun olma" ilkesiyle doğrudan çatışmaktadır. YZ'nin adil olmamasını sağlama yükümlülüğü veri sorumlusuna aittir ve bu durumun ihlali, ciddi idari para cezalarına yol açabilir. Şirketler, YZ sistemlerinin eğitim verilerini önyargı analizi için düzenli olarak denetlemeli ve bu riskleri azaltmak için algoritmik düzenlemeler yapmalıdır.


3.2. Otomatik Karar Alma Mekanizmaları ve İlgili Kişilerin İtiraz Hakkı


KVKK'nın 11. maddesi, ilgili kişiye, münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla kendisi aleyhine oluşan sonuca itiraz etme hakkı tanımaktadır. Bu hak, YZ sistemlerinin "kara kutu" (black box) olarak nitelendirilen, karar alma süreçleri anlaşılamayan yapısına karşı hukuki bir mekanizma sunmaktadır. Şirketler, YZ destekli otomatik karar alma sistemleri kurduklarında, bireylere kararın arkasındaki mantığı anlama ve insan müdahalesi talep etme olanağı sunmalıdır.

Bu gereklilik, YZ sistemlerinin tasarımında "açıklanabilirlik" (Explainable AI - XAI) ilkesinin bir zorunluluk haline geldiğini göstermektedir. Bir şirket, YZ'nin kararına itiraz eden bir kişiye makul bir açıklama yapamıyorsa, KVKK önünde hukuki bir ihlalden sorumlu olacaktır. Şirketler, otomatik sistemlerin aldıkları kararların nasıl verildiğini açıklayabilecek mekanizmalar kurmalı ve bu sürece insan denetimi entegre etmelidir.


3.3. Derin Sahtecilik (Deepfake) ve Veri Manipülasyonu


Yapay zekâ, biyometrik verileri (yüz, ses vb.) manipüle ederek "deepfake" adı verilen sahte içerikler üretebilmektedir. Bu teknoloji, mahremiyet ihlali, itibar kaybı ve dolandırıcılık gibi çok yönlü ve ciddi riskler taşımaktadır. Deepfake, veri güvenliği ihlalini sadece veri hırsızlığı olmaktan çıkarıp, veri manipülasyonu ve sahteciliği boyutuna taşımaktadır.

Bu durum, şirketlerin veri güvenliği tedbirlerinin sadece veriyi korumaya değil, aynı zamanda verinin bütünlüğünü ve doğruluğunu sağlamaya yönelik olması gerektiğini göstermektedir. Zira KVKK'nın 4. maddesindeki "doğru ve gerektiğinde güncel olma" ilkesi, YZ tarafından manipüle edilmiş verilerin yarattığı risklere karşı da bir güvence sağlamaktadır. Bu nedenle, şirketler, YZ projelerinde kullanılan verilerin kaynağını, doğruluğunu ve bütünlüğünü sürekli olarak denetlemeli ve manipülasyon riskine karşı ek güvenlik önlemleri almalıdır.


4. KVKK Uygulamalarında Öne Çıkan Yapay Zeka Odaklı Özel Veri Türleri


YZ teknolojileri, özellikle biyometrik ve genetik veriler gibi en hassas kişisel veri türleriyle etkileşime girmektedir. Bu verilerin işlenmesi, KVKK kapsamında çok daha sıkı kurallara tabidir.


4.1. Biyometrik Verilerin İşlenmesi


Biyometrik veriler (parmak izi, yüz tanıma, iris taraması vb.), kişiye özgü ve benzersiz tanımlayıcılar olması nedeniyle KVKK'nın 6. maddesi kapsamında özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilmektedir. YZ sistemlerinin, işyeri giriş-çıkışları, mesai takibi veya güvenlik sistemleri gibi amaçlarla biyometrik veri işlemesi, KVKK tarafından belirlenen "yeterli önlemlerin" alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu önlemler arasında, verilerin kriptografik yöntemlerle şifrelenmesi, erişim loglarının güvenli bir şekilde tutulması ve yetki matrislerinin oluşturulması yer almaktadır.

Kurul, bu konuda "ölçülülük" ilkesine büyük önem vermektedir. Örneğin, bir işyerinde mesai takibi için parmak izi okuma sistemi kullanılması, kartlı geçiş gibi daha az müdahaleci alternatifler varken, ölçülülük ilkesine aykırı bulunmuş ve idari para cezasına konu olmuştur. Bu durum, şirketlerin YZ tabanlı sistemler geliştirirken en az müdahaleci yöntemi tercih etme yükümlülüğünü ortaya koymaktadır.


4.2. Genetik Verilerin Analizi


Genetik veriler (DNA/RNA analizinden elde edilen bilgiler), bir bireyin fizyolojik ve sağlık özelliklerine ilişkin eşsiz bilgiler sunar ve en hassas özel veri türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. YZ, genetik verileri kullanarak teşhis, tedavi planlaması veya gelecekteki hastalık risklerini öngörme gibi alanlarda kullanılabilmektedir.

Genetik verinin YZ ile analizi, etik ve hukuki riskleri en üst düzeye çıkarmaktadır. Bir YZ sistemi, genetik verileri kullanarak bir bireyin sağlık sigortası primini veya istihdam edilebilirliğini belirlerse, bu durum "önyargı" ve "ayrımcılık" risklerini beraberinde getirebilir. Bu nedenle, genetik veri işleme projelerinde "tasarımdan itibaren mahremiyet" ilkesi hayati önem taşır.17 Veri sorumluları, bu tür projelerde verilerin anonimleştirilmesi veya en az hassas şekilde işlenmesi için gerekli tüm teknik ve idari tedbirleri en baştan itibaren almalıdır.1


5. Uygulamalı Analiz: Şirketler İçin Hukuki Uyum ve Risk Yönetimi


KVKK'da yapılan değişiklikler, YZ projeleri geliştiren veya kullanan veri sorumluları için uyum süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirmektedir. KVKK rehberinde belirtilen adımlar, YZ bağlamında stratejik bir eylem planına dönüştürülmelidir.


5.1. Veri Sorumlularının Eylem Planı


  • Kişisel Veri İşleme Envanterinin Güncellenmesi: YZ projeleri, yeni veri kategorileri, işleme amaçları ve hukuki sebepler yaratabilir. Veri sorumlularının, mevcut kişisel veri işleme envanterlerini bu yeni duruma göre titizlikle güncellemesi gerekmektedir. Envanterde, YZ'nin işlediği özel nitelikli verilerin türü, işleme amacı, dayandığı hukuki sebep ve veri saklama süreleri açıkça belirtilmelidir.

  • Aydınlatma Metinlerinin ve Rıza Formlarının Yeniden Düzenlenmesi: KVKK'nın 10. maddesi gereğince veri sorumluları, veri işleme faaliyetleri hakkında ilgili kişileri aydınlatmakla yükümlüdür. YZ sistemlerinin veri işleme süreçleri şeffaf bir şekilde aydınlatma metinlerine yansıtılmalıdır. Veri işleme amacı, kullanılan YZ algoritmasının niteliği ve olası sonuçları hakkında ilgili kişilere bilgilendirme yapılmalı ve bu bilgilendirmenin ispatı için uygun yöntemler kullanılmalıdır.

  • Saklama ve İmha Politikalarının Revizyonu: YZ modellerinin eğitimi için kullanılan veri setleri, amaç sona erdiğinde imha edilmeli veya anonimleştirilmelidir. Şirketler, saklama ve imha politikalarını bu yeni gerekliliklere göre revize etmeli ve özellikle YZ eğitim verilerinin ne kadar süreyle tutulacağını ve nasıl güvenli bir şekilde imha edileceğini net bir şekilde belirlemelidir.

  • Veri Güvenliği Tedbirlerinin Artırılması: KVKK, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde yeterli önlemlerin alınmasını şart koşmaktadır. YZ sistemleri, bu verileri yüksek riskli şekillerde işleyebileceğinden, veri sorumluları Kurul tarafından belirlenen teknik ve idari tedbirleri daha sıkı bir şekilde uygulamalıdır. Bu tedbirler arasında, verilerin kriptografik şifreleme ile saklanması, erişim yetkilerinin sıkı bir şekilde kontrolü ve periyodik güvenlik testlerinin yapılması yer almaktadır.


6. Hukuki Danışmanlığın Önemi ve Olası İhlallerin Sonuçları



6.1. Hukuki Danışmanlık: Proaktif Uyumun Kalbi


Şirketlerin, YZ projelerinde KVKK'ya tam uyum sağlamak için uzman hukuki danışmanlık alması hayati öneme sahiptir. KVKK hukuku ve YZ teknolojileri konusunda uzmanlaşmış avukatlarla çalışmak, hukuki riskleri en aza indirmek için kritik bir adımdır. YZ projeleri, sadece veri koruma hukuku değil, aynı zamanda fikri mülkiyet, siber güvenlik ve sözleşme hukuku gibi farklı alanları da ilgilendiren karmaşık süreçlerdir. Bu nedenle, projenin en başından itibaren risk analizi yapacak, veri güvenliği protokollerini hazırlayacak ve yasal uyum için yol haritası belirleyecek multidisipliner bir hukuk ekibinin danışmanlığı, stratejik bir zorunluluktur. Bu proaktif yaklaşım, olası ihlallerin önüne geçerek şirketi hem hukuki hem de ticari zararlardan koruyacaktır.


6.2. Olası İhlallerin Hukuki ve Ticari Sonuçları


KVKK'ya aykırı veri işleme faaliyetlerinin ciddi sonuçları bulunmaktadır. Bu sonuçlar, idari para cezalarından hapis cezasına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

  • İdari Para Cezaları: KVKK'nın 18. maddesi uyarınca, kanuni yükümlülüklerini yerine getirmeyen veri sorumlularına idari para cezaları uygulanmaktadır. 2025 yılı için belirlenen güncel cezalar, şirketler için ciddi mali riskler oluşturmaktadır. Aşağıdaki tablo, bazı temel ihlal türleri ve bu ihlallere ilişkin güncel idari para cezalarını göstermektedir :

İhlal

2025 Yılı En Düşük İdari Para Cezası Tutarı

2025 Yılı En Yüksek İdari Para Cezası Tutarı

Aydınlatma Yükümlülüğünü Yerine Getirmeme

68.083 TL

1.362.021 TL

Veri Güvenliğine İlişkin Yükümlülükleri Yerine Getirmeme

204.285 TL

13.620.402 TL

Kurul Kararlarını Yerine Getirmeme

340.476 TL

13.620.402 TL

VERBİS Kayıt ve Bildirim Yükümlülüğüne Aykırı Hareket Etme

272.380 TL

13.620.402 TL

  • Cezai Sorumluluk: KVKK ihlalleri, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 135. ve 140. maddeleri uyarınca cezai yaptırımlara da yol açabilir. Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek veya verme gibi fiiller, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını gerektirebilir.24

  • İtibar Kaybı ve Müşteri Güveninin Zedelenmesi: Hukuki ve cezai yaptırımların ötesinde, bir veri ihlalinin yol açtığı itibar kaybı ve müşteri güvenindeki sarsıntı, şirketin uzun vadeli başarısını ve pazar konumunu tehdit edebilir. Bu nedenle, hukuki uyum, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda stratejik bir itibar yönetimi aracı olarak da görülmelidir.


7. Sonuç ve Şirketler İçin Eylem Planı



7.1. Temel Çıkarımlar ve Önemli Uyarılar


2025 KVKK güncellemeleri, özellikle YZ çağında veri koruma hukukunu bir "külfet" olmaktan çıkarıp, rekabet avantajı ve itibar yönetimi için bir "stratejik varlık" haline getirmektedir. YZ projelerinin hukuka uygunluğu, sadece Kanun'un 6. maddesindeki şartların varlığıyla değil, aynı zamanda Kanun'un 4. maddesinde yer alan genel ilkelere (hukuka ve dürüstlük kurallarına uygunluk, veri minimizasyonu, amaçla sınırlı olma vb.) tam uyumla sağlanabilir. Bu uyumun anahtarı ise, YZ projelerinin teknik ve iş süreçlerine entegre edilmesi gereken "tasarımdan itibaren mahremiyet" felsefesidir.


7.2. Yönetim Kurulu İçin Pratik Adımlar


YZ projeleri geliştiren veya kullanan şirketler için yönetim seviyesinde alınması gereken pratik adımlar şunlardır:

  • Kapsamlı Hukuki Risk Analizi: Her YZ projesine başlamadan önce, özellikle özel nitelikli kişisel veriler işlenecekse, kapsamlı bir Mahremiyet Etki Değerlendirmesi (DPIA) yapılmalıdır. Bu değerlendirme, potansiyel riskleri belirleyecek ve bunları en aza indirmek için stratejiler geliştirecektir.

  • Periyodik Denetimler: Özel nitelikli verileri işleyen YZ sistemlerinin, KVKK tarafından belirlenen yeterli güvenlik tedbirlerine uyumunu sağlamak için düzenli olarak iç ve dış denetimler yapılmalıdır.

  • Hukuki Danışmanlık: YZ projelerinin tasarım aşamasından itibaren, veri koruma hukuku ve ilgili diğer alanlarda uzmanlaşmış hukuk danışmanlarından destek alınmalıdır. Bu danışmanlık, projenin en başından itibaren hukuki uyumu sağlamak ve olası risklerin önüne geçmek için kritik öneme sahiptir.


7.3. Yapay Zeka Devriminde Hukuki Çerçevenin Geleceği


Türkiye'nin kişisel verilerin korunması alanındaki düzenlemeleri, Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinin bir parçası olarak devam etmektedir. Bu bağlamda, AB Yapay Zeka Tüzüğü gibi uluslararası düzenlemelerin yakından takip edilmesi, gelecekteki olası hukuki değişikliklere hazırlıklı olmak açısından büyük önem taşımaktadır. YZ devrimi, veri koruma hukukunu sürekli olarak yeni sorularla karşı karşıya bırakacaktır ve bu dinamik alanda başarılı olmak isteyen şirketlerin, yasalara reaktif bir şekilde değil, proaktif ve ilkeler bazlı bir yaklaşımla yaklaşması gerekmektedir.


Yazarın adı ve resmi

 
 
 

Yorumlar


bottom of page