top of page

Kanuni ve Saklı Miras Payları: Miras Hukukunda Temel Kavramlar ve Haklar

Güncelleme tarihi: 10 Eyl


ÖZET

Vefat eden bir kişinin geride bıraktığı malvarlığı değerlerinin (tereke) yasal mirasçılara intikali, karmaşık ve hassas hukuki süreçleri içermektedir. Miras Hukuku, bu süreçleri düzenleyen ve olası anlaşmazlıkları çözüme kavuşturan, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) temel alanlarından biridir. Bu makalemizde, miras hukukunun iki önemli temel kavramı olan kanuni miras payı ve saklı pay konularını, yasal düzenlemeler, örnekler ve tablolar aracılığıyla detaylı bir şekilde ele alacağız.


Amacımız, miras paylaşımı sürecine dair hukuki bilgi arayan ve haklarını merak eden kişilere yol gösterici, anlaşılır ve güven veren bir rehber sunmaktır. Miras bırakanın iradesi ve mirasçıların yasal hakları arasında doğru dengeyi kurmak, miras uyuşmazlıklarının çözümünde kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, miras hukukuyla ilgili temel kavramları doğru anlamak, gelecekte ortaya çıkabilecek hukuki sorunların önüne geçmek için ilk adımdır.

1. Giriş: Miras Hukukunun Önemi ve Temel Kavramlar


Miras Hukuku, bir kişinin ölümüyle birlikte malvarlığının nasıl ve kimler arasında paylaştırılacağını belirleyen kurallar bütünüdür. Bu kurallar, miras bırakanın son arzularına (vasiyetname) saygı gösterirken, aynı zamanda yakın akrabaların haklarını da güvence altına alır. Bu bağlamda, her mirasçının miras üzerinde doğuştan sahip olduğu bir hak olan kanuni miras payı kavramı ortaya çıkar.


Kanuni miras payı, TMK tarafından belirlenen, mirasçıların miras bırakanın terekesi üzerindeki yasal haklarını ifade eder. Bu pay, miras bırakanın özel bir vasiyet veya miras sözleşmesi yapmadığı durumlarda mirasın varsayılan dağıtım şeklidir ve adaleti sağlamak için birinci dereceden akrabalık bağlarını temel alır.


Ancak miras bırakan, vasiyetname yoluyla malvarlığının tamamını veya bir kısmını yasal mirasçılardan farklı kişilere bırakabilir. İşte bu noktada, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü belirli bir ölçüde sınırlayan saklı pay kavramı devreye girer.


Saklı pay, yasal mirasçıların mirasın bir bölümünden mahrum bırakılmalarını önlemek amacıyla kanun koyucu tarafından koruma altına alınmış, dokunulmaz bir paydır. Bu koruma, yasa koyucunun miras bırakanın özgür iradesi ile ailesine karşı olan sorumluluğu arasında kurduğu hassas bir dengeyi temsil eder. Özellikle yakın akrabaların ekonomik olarak korunması ve gelecekte güvence altına alınması bu payın temel amacıdır.


2. Kanuni Mirasçılık Düzeni


Türk Medeni Kanunu, mirasçıları belirli bir zümre (derece) sistemine göre sıralar. Miras bırakanın terekesi, önce en yakın zümredeki mirasçılara kalır. Birinci zümrede mirasçı varsa, diğer zümreler mirastan pay alamazlar.


Bu, "zümre sistemi" olarak adlandırılan ve mirasın adil bir şekilde dağıtımını hedefleyen temel bir ilkedir.

  • Birinci Zümre (Altsoy): Miras bırakanın en yakın yasal mirasçıları altsoylarıdır; yani çocukları, torunları ve onların altsoyları. Çocuklar eşit paya sahiptir. Miras bırakanın bir çocuğu kendisinden önce vefat etmişse, o çocuğun payı kendi altsoylarına (yani torunlara) eşit olarak intikal eder. Bu duruma, miras hukukunda "halefiyet" (yerine geçme) ilkesi denir. Bu ilke sayesinde, vefat eden bir çocuğun altsoyu, miras bırakanın torunu olarak, vefat eden anne veya babasının yerine geçerek miras hakkını kullanabilir. Bu, mirasın aile içinde kalmasını güvence altına alan önemli bir mekanizmadır.

  • İkinci Zümre (Anne ve Baba): Miras bırakanın altsoyu yoksa, mirasçılar ikinci zümreye geçer. İkinci zümre, miras bırakanın anne ve babasından oluşur. Anne ve baba mirası eşit olarak paylaşır. Eğer anne veya babadan biri miras bırakandan önce vefat etmişse, onun payı kendi altsoylarına (yani miras bırakanın kardeşlerine) intikal eder. Miras bırakanın kardeşleri veya onların çocukları, bu zümrede "halefiyet" yoluyla mirasçı olurlar.

  • Üçüncü Zümre (Büyük Anne ve Büyük Baba): Miras bırakanın ne altsoyu ne de anne ve babası ya da onların altsoyu yoksa, miras üçüncü zümredeki büyük anne ve büyük babalara kalır. Onlar da mirası eşit olarak paylaşırlar. Eğer büyük anne veya büyük babadan biri vefat etmişse, onun payı da kendi altsoylarına (yani miras bırakanın amca, hala, teyze, dayılarına) halefiyet yoluyla geçer. Bu zümre, miras bırakanın daha uzak akrabalarını mirasçı olarak tanımlar ve terekenin devlet hazinesine kalmasını engellemek için son aşamadır.

  • Sağ Kalan Eş: Miras bırakanın sağ kalan eşi, miras bırakanın altsoy, anne-baba veya büyük anne-babası ile birlikte mirasçı olur ve payı mirasçı olduğu zümreye göre değişiklik gösterir. Eş, mirasçılık sistemindeki zümrelerin dışında özel bir konuma sahiptir ve miras paylaşımında tek başına özel bir yasal paya sahiptir. Eşin mirasçı olduğu zümreye göre kanuni payı değişir.

  • Devlet: Miras bırakanın herhangi bir yasal mirasçısı yoksa, mirasın tamamı Devlete kalır. Bu durum, sahipsiz mirasların hukuki bir boşluk yaratmasını önlemek amacıyla düzenlenmiştir. (TMK 594. Madde)


3. Kanuni Miras Payları

Kanuni miras payları, sağ kalan eşin hangi zümreden mirasçı ile birlikte mirasçı olduğuna göre belirlenir. Aşağıdaki tablo ve örnekler, bu karmaşık yapıyı daha anlaşılır hale getirmektedir.

Tablo: Sağ Kalan Eşin Miras Payı Oranları

Miras Durumu

Sağ Kalan Eşin Payı

Diğer Mirasçıların Payı

Altsoy ile Birlikte Mirasçılık (Çocuklar)

1/4​

3/4

Anne ve Baba ile Birlikte Mirasçılık

1/2

1/2

Büyük Anne ve Büyük Baba ile Birlikte Mirasçılık

3/4

1/4

Diğer Durumlar (Tek Başına Mirasçılık)

Tamamı

-

Örnek Senaryolar:

  • Senaryo 1: Miras bırakanın eşi ve iki çocuğu (A ve B) hayattadır. Terekenin toplam değeri 1.000.000 TL'dir.

    • Sağ kalan eşin kanuni payı: 1.000.000÷4​=250.000 TL.

    • Çocukların kanuni payı: Geri kalan 3/4'lük kısım (750.000 TL) iki çocuk arasında eşit paylaştırılır.

    • Çocuk A'nın payı: 750.000÷2=375.000 TL. (3/8)

    • Çocuk B'nin payı: 750.000÷2=375.000 TL. (3/8)

  • Senaryo 2: Miras bırakanın altsoyu yoktur, ancak eşi ve hayatta olan annesi (A) vardır. Terekenin toplam değeri 800.000 TL'dir.

    • Sağ kalan eşin kanuni payı: 800.000×(1/2)​=400.000 TL.

    • Annenin kanuni payı: 800.000×(1/2)=400.000 TL.

  • Senaryo 3: Miras bırakanın eşi ve anne-babası vefat etmiştir, ancak büyük annesi ve teyzesi (anne tarafından) hayattadır. Terekenin toplam değeri 600.000 TL'dir.

    • Bu durumda, altsoy ve anne-baba zümreleri boş olduğu için miras üçüncü zümreye kalır.

    • Büyük annenin payı: (1/4)​'lük payın tamamını alır, yani 600.000×41​=150.000 TL.

    • Teyzenin payı: Anne vefat ettiğinden, onun payı olan 41​'lük kısmı teyzesine geçer, yani 600.000×(1/4)​=150.000 TL.

    • Geriye ise eşin 1/2 oranındaki payı olan 300.00TL kalır.


4. Saklı Payın Tanımı, Amacı ve Dayanağı

Saklı pay, miras bırakanın bazı yasal mirasçılarını mirastan tamamen veya kısmen mahrum bırakma özgürlüğünü sınırlayan, kanunen korunmuş bir miras payıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 505. ve devamı maddelerinde düzenlenen saklı payın temel amacı, yakın akrabaların ekonomik güvenliklerini sağlamak ve mirasçıların haklarını miras bırakanın keyfi tasarruflarına karşı korumaktır.

Yasa koyucu, miras bırakanın ölümünden sonra geride kalan aile bireylerinin mağdur olmaması adına bu sınırlamayı getirmiştir. Bu payın anayasal dayanağı, ailenin korunmasına ilişkin hükümlerde de bulunabilir.

Saklı pay sahibi mirasçılar, miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarıyla ya da karşılıksız kazandırmalarıyla bu paylarından yoksun bırakılamazlar.

Saklı pay, mirasçıların en temel mirasçı hakları arasındadır ve bu hak, ancak kanunda sayılan istisnai durumlarda (örneğin mirasçılıktan çıkarma) kaybedilebilir. Miras bırakanın bir mirasçıyı mirasından mahrum bırakması için çok ciddi ve kanunen haklı sebeplere dayanması gerekir (örneğin ağır bir suç işlemesi). Bu haller dışında, saklı pay mutlak bir hak olarak korunur. Mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin söz konusu durumları başka bir yazımızda detayları ile ele alacağız.


5. Saklı Pay Oranları

Saklı pay, mirasçıların kanuni miras paylarının belirli bir oranı olarak hesaplanır. Saklı pay sahibi mirasçılar TMK'ya göre sınırlı sayıdadır: miras bırakanın altsoyu, anne ve babası ile sağ kalan eşidir.

Tablo: Saklı Pay Oranları

Saklı Pay Sahibi Mirasçı

Saklı Pay Oranı

Altsoy (Çocuklar, Torunlar)

Kanuni miras payının 1/2'si

Anne ve Baba

Kanuni miras payının 1/4'ü

Sağ Kalan Eş

Altsoy veya anne-baba ile birlikte mirasçı olması halinde kanuni payının tamamı, diğer hallerde kanuni payının 3/4​'ü

Örnek Senaryo: Miras bırakanın 1.000.000 TL değerinde bir terekesi vardır. Eşi ve iki çocuğu hayattadır. Miras bırakan vasiyetname ile mirasından 300.000 TL'yi bir derneğe bırakmıştır.

  • Kanuni Paylar: Eş 1/4​ (250.000 TL), çocuklar 3/4 (750.000 TL).

  • Saklı Paylar:

    • Çocukların saklı payı: Kanuni payları olan 3/4​'ün 1/2​'si, yani 3/8​'dir. Bu da 1.000.000×(3/8)=375.000 TL'dir. Her bir çocuğun saklı payı 187.500 TL'dir.

    • Sağ kalan eşin saklı payı: Altsoy ile mirasçı olduğu için kanuni payının tamamıdır. Yani 1.000.000×(1/4)​=250.000 TL.

  • Tasarruf Edilebilir Kısım: Miras bırakanın saklı pay dışındaki serbestçe tasarruf edebileceği kısım, terekenin tamamından saklı payların toplamının çıkarılmasıyla bulunur. Toplam saklı pay 375.000+250.000=625.000 TL'dir. Tasarruf edilebilir kısım ise 1.000.000−625.000=375.000 TL'dir.

  • Miras bırakan, vasiyetname ile 300.000 TL'yi bir derneğe bırakmıştır. Bu miktar, tasarruf edilebilir kısım olan 375.000 TL'nin altındadır, dolayısıyla saklı payların ihlali söz konusu değildir. Vasiyetname geçerlidir.

  • Örnek Senaryo 2 (Saklı Payın İhlali): Miras bırakanın terekesi 1.000.000 TL ve tek mirasçısı çocuğu (A) olsun. Miras bırakan vasiyetname ile tüm malvarlığını (yâni 1.000.000 TL'yi) bir vakfa bağışlamıştır.

    • Çocuğun kanuni payı: Mirasın tamamı, yani 1.000.000 TL'dir.

    • Çocuğun saklı payı: Kanuni payının 1/2'si, yani 1.000.000×1/2​=500.000 TL'dir.

    • Miras bırakanın tasarruf edilebilir kısmı: Terekenin tamamı (1.000.000 TL) eksi saklı pay (500.000 TL) = 500.000 TL'dir.

    • Miras bırakanın vasiyetname ile bağışladığı 1.000.000 TL, tasarruf edilebilir kısım olan 500.000 TL'yi aşmaktadır. Bu durum saklı payın ihlalidir. Bu senaryoda çocuk (A), vakfa karşı tenkis davası açarak saklı payı olan 500.000 TL'yi talep etme hakkına sahiptir. (Tenkis Davasına ilişkin hususlar başka bir yazımızda ekseriyetle açıklanacaktır.)


6. Kanuni Pay ile Saklı Pay Arasındaki Fark

Kanuni miras payı ve saklı pay arasındaki en temel fark, birinin yasal mirasçının mirasın tamamından alması gereken payı belirlerken, diğerinin mirasçının en kötü ihtimalle alması gereken minimum payı güvence altına almasıdır. Bu ikisi arasındaki ayrım, miras planlaması ve olası uyuşmazlıkların çözümünde hayati önem taşır.

  • Kanuni Pay: Miras bırakanın herhangi bir ölüme bağlı tasarrufu (vasiyetname gibi) yoksa, mirasçıların kanunen alacakları paydır. Bu, mirasın varsayılan (default) dağıtım düzenidir ve mirasçıların yasal statüsüne göre otomatik olarak belirlenir. Örneğin, bir kişi vasiyet bırakmadan vefat ettiğinde, mirası kanuni paylara göre dağıtılır.

  • Saklı Pay: Miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü kısıtlayan, yasal mirasçının miras bırakanın iradesine rağmen almasının garanti edildiği kısımdır. Vasiyetname veya bağışlar, bu payı ihlal edemez. Saklı pay, miras bırakanın mirasçılarına karşı olan ahlaki ve hukuki sorumluluğunun bir yansımasıdır.


Örnek Senaryo

Bir baba vefat ettiğinde geride üç çocuğu (A, B ve C) ve eşi kalmıştır. Babanın hiç vasiyetnamesi yoktur. Bu durumda, miras kanuni paylara göre paylaşılacaktır. Eş, mirasın 1/4​'ünü, çocuklar ise geri kalan 3/4'ünü eşit olarak alacaktır. Her bir çocuk 1/4'lük paya sahip olacaktır.

Şimdi bu duruma bir de vasiyetname senaryosunu ekleyelim. Baba, çocuklarından A ile araları bozuk olduğu için, mirasının büyük bir kısmını bir derneğe bağışlamak istemektedir. Vasiyetname ile mirasının 3/4'ünü derneğe, geri kalan 1/4​'ünü ise eşine ve iki çocuğuna (B ve C) bırakmıştır. Bu durumda, çocuk A'ya vasiyetname ile hiçbir pay bırakılmamıştır. Ancak, çocuk A'nın kanunen korunmuş bir "saklı payı" vardır.

Çocuk A'nın kanuni payı, eğer vasiyetname olmasaydı alacağı pay olan mirasın 1/4​'üdür. Çocuğun saklı payı ise bu kanuni payının yarısıdır, yani mirasın 1/8​'idir. Baba, vasiyetname ile çocuk A'nın bu 1/8'lik saklı payını ihlal etmiştir. Dolayısıyla, çocuk A, bu duruma karşı yasal yollara başvurarak saklı payını talep edebilir.


Bu örnekte açıkça görüldüğü üzere, kanuni pay, mirasçının hak iddia edebileceği maksimum payı temsil ederken, saklı pay, miras bırakanın iradesi ile dahi azaltılamayacak olan minimum miras payını ifade eder.


7. Saklı Payın İhlali ve Tenkis İmkanı

Eğer bir miras bırakan, saklı pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek şekilde vasiyetname hazırlamış veya karşılıksız kazandırmalarda bulunmuşsa, saklı payı ihlal edilen mirasçılar bu duruma karşı yasal bir korumaya sahiptir. Bu koruma, tenkis davası adı verilen hukuki bir süreçle sağlanır.

Tenkis davası, saklı payı zedelenen mirasçıların, miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarını veya sağlar arası karşılıksız kazandırmalarını, saklı paylarını tamamlayacak ölçüde indirmelerini sağlayan bir davadır. Bu dava ile, miras bırakanın tasarruf ettiği malvarlığı değerlerinin bir kısmı geri alınarak, mirasçının saklı payı tamamlanır. Tenkis davası, hak sahipleri tarafından, miras bırakanın ölümünden ve tasarruf işleminin öğrenilmesinden itibaren belirli süreler içinde açılmalıdır. Bu süreler oldukça kritiktir ve hak düşürücü niteliktedir.

Davanın açılması durumunda mahkeme, miras bırakanın yaptığı tüm tasarrufları ve karşılıksız kazandırmaları sırasıyla inceleyerek, saklı payın ne kadarının ihlal edildiğini tespit eder. Bu süreç, miras bırakanın tüm malvarlığının ve yaptığı işlemlerin detaylı bir şekilde araştırılmasını gerektirdiği için karmaşık ve uzun soluklu olabilir. Bu yüzden, tenkis davası, oldukça teknik ve karmaşık bir süreç olup, her somut olayın kendi dinamiklerine göre değerlendirilmesini gerektirir.


8. Sonuç: Profesyonel Hukuk Danışmanlığının Önemi

Miras hukuku, her ne kadar temel prensipleriyle anlaşılır görünse de, içerisinde barındırdığı karmaşık senaryolar, hesaplamalar ve hukuki süreçler nedeniyle uzmanlık gerektiren bir alandır. Kanuni miras payının doğru tespiti, saklı pay haklarının korunması ve olası bir hak ihlalinde tenkis davası gibi yasal yollara başvurulması, hak kaybı yaşamamak adına büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, her miras dosyası kendine özgü koşullar ve aile ilişkileri içerir, bu da standart çözümlerin her zaman yeterli olmayabileceği anlamına gelir.

TNC Hukuk & Danışmanlık olarak, miras hukuku alanında uzman ekibimizle müvekkillerimize en doğru ve etkili hukuki desteği sunmaktayız. Miras paylaşımı sürecinde yaşanabilecek her türlü sorunda haklarınızı korumak ve yasal süreçleri doğru bir şekilde yönetmek için profesyonel danışmanlık hizmeti almanız kritik öneme sahiptir. Miras hukuku danışmanlığı, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki olası uyuşmazlıkları da önler. Miras paylaşımı, mirasçı hakları veya saklı pay ile ilgili tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


Etiketler: kanuni miras payı, saklı pay, miras paylaşımı, mirasçı hakları, TNCHukuk, TNCHukuk&Danışmanlık, TNCLaw


Yeşil bir Arkaplanda yazarın fotoğrafı yer alıyor. Yazarın çalıştığı alanlar da belirtilmiş.

Yorumlar


bottom of page